031
38° 05' 59" K
43° 24' 12" D
Հոգւոց կամ Հոգեաց վանք

Hokvots ya da Hokyats Manastırı

Hokvots ya da Hokyats Manastırı
Share Page

Bu müstahkem manastır, Şadakh’ın [Çatak] doğusunda, 1900 metreden daha yüksek bir noktada, Doğu Dicle Vadisi’nde, Kesrig [Gasrig/Kasrik, Kırkgeçit] köyünün aşağısında, Doğu Dicle’nin Kesrig Çayı’na karıştığı mevkidedir. Bu bölge, Gortuk Dağları’nın doğu ucunda bulunan Antzevatsik Kantonu’nu oluşturur. Manastır, Arnıvassar [***] Dağı’nın güneyinde, eteklerinde Gankvar [Örmeli] Kalesi’nin bulunduğu Akravuts Kar (Kargalar Kayası) ve Tarpnats Kar (Demirciler Kayası) zirvelerinin batısında yer alır.

8. yüzyılın sonları - 9. yüzyılın başlarında yazılmış bir metinde, Meryem Ana ölürken yanında olan havariler tarafından Aziz Partuğimeos’a emanet edilen Meryem Ana ikonasının Ermenistan’a gelişi anlatılır. Aziz Partuğimeos, bu ikonayı, Gankvar Kalesi’ne yakın mesafede bulunan bir şapele teslim etmiş ve bu şapeli Meryem Ana’ya (Surp Asdvadzadzin) ithaf etmiştir. Geleneksel anlatıda, Hokyats Manastırı’nın kuruluşu bu olayla ilişkilendirilir. Hıripsime ile Azizelerin Hikâyesi’ne (bkz. no. 29) göre, Hıripsime ve takipçileri Surp Digin (bkz. no. 32) adlı mevkide durakladıktan sonra buradan geçmiş, söz konusu yapıyı gerçek anlamda bir manastır olarak düzenleyen ise, Aziz Krikor Lusavoriç olmuştur. Geleneksel anlatıya göre, burası başlangıçta bir kadınlar manastırıydı. Yine geleneksel anlatıya göre, ilk Hıristiyan hükümdarlar olan Kral IV. Dırtad’ın ve Kraliçe Aşkhen’in mezarları buradadır; bir başka geleneksel anlatı ise, bu mezarların Tortan Dokuz Azizler Mezarlığı’nda (bkz. no. 47) olduğunu söyler. Lusavoriç’in soyundan gelen (bkz. no 47, no. 52) Katolikos I. (Büyük) Nerses (353-358, 363-373) burada bir cüzzam hastanesi kurmuştur. 868 yılında, Başrahip Teotoros’un yönetiminde, iyice yerleşmiş bir manastır durumundadır. 11. yüzyılın ikinci yarısında, Hokyats Manastırı’nın itibarı o kadar yüksektir ki, Pilardos Varajnuni, manastırın başında bulunan Hovhannes’in, o dönemde Batı Ermenistan’dan Kilikya’ya kadar uzanan hükümdarlık alanının katolikosu olmasını istemiştir.

L’Église de la Sainte-Mère de Dieu, bloc absidial et tambour, 2007 (Coll. privée)

Ardzvaper Üniversitesi’nde (bkz. no. 7), 1401 yılında Sarkis Sorptsi’nin (Sorplu Sarkis, bkz. no 15, no. 28) yerini alan vartabed Vartan, Hokyats Manastırı’ndandır. O dönemde manastırın halihazırda iki kilisesi vardı: Surp Asdvadzadzin ve Surp Sion. 1490, 1557, 1666, 1670 ve 1696 yıllarında skriptoryum olarak faaliyet gösterdiği belgelerle sabit olan manastırın, 17. yüzyılda, özellikle –1651’de, Khoşab [Hoşap] Beyi’nin, Varak Surp Khaç Manastırı’ndan (bkz. no. 1) çalınmış olan hazineyi teslim etmek istediği– Başepiskopos Bedros’un yönetimi altında gelişme kaydettiği görülmektedir. 1668 yılında, manastırın başında, daha önce İstanbul Patriği olan Başepiskopos Hovhannes Tütüncü (V. Hovhannes, 1663-1664, 1665-1667) bulunmaktadır. Üç büyük manastırı (Varak, Salnabad ve Hokyats) yetkisi altına almayı başaran Tütüncü, ardından Ağtamar Katolikosu olmuş (II. Hovhannes, 1669-1677) ve 1678’de Etiyopya’ya seyahat etmiştir. Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin kubbe kasnağı ve kubbesi ile, berkitme öğelerinin büyük kısmı 1765 yılında restore edilmiştir. Hokyats Manastırı, 19. yüzyılda Surp Asdvadzadzin (Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi) ve Varaka Surp Khaç yortularında ziyaret edilen bir hac yeriydi, ancak aynı zamanda, geniş topraklara sahip olması nedeniyle, saldırılara hedef oluyordu. 20. yüzyılın başında, manastırın başrahipleri bir restorasyon kampanyası başlatmış ve manastırın kapılarını yetimlere açmıştır.

Surp Hokyats Manastırı üç ana bölümden oluşur:

• Yavaş yavaş, aşamalı bir şekilde inşa edilmiş, iki kilisenin yer aldığı bir blok oluşturan ve etrafı, dört köşesinde birer kulenin bulunduğu, kuzey ve batı duvarları halen ayakta olan duvarlarla çevrilmiş bir yapılar topluluğu;

• Güney ve doğu kısımlarında, bazıları ilk yapılar topluluğuna bitişik olan ve güneydoğu yönünde yeni bir kuleyi de barındıran, bazıları ise, ilk duvardan daha büyük, onun güney ve doğu yönünden uzantısı olarak yapılmış, yine kulelere sahip, kompleksin tamamını çevreleyen duvara bitişik olarak inşa edilmiş ek yapılar;

• Manastır duvarlarının dışında, Dicle Nehri’nin kenarında bulunan, Surp Hovhannes’e ithaf edilmiş bir cenaze kilisesi.

Manastırda şu yapılar bulunur:

Plan (Thierry d’après Cuneo, 1989, 454)

• Kubbe kasnağına, piramit şeklinde bir kubbeye ve kemerli nişlere sahip; tek sahınlı; yaklaşık olarak 9,9 × 4,3 metre ölçülerinde; muhtemelen 10. ya da 11. yüzyılda inşa edilmiş ve sonradan yeniden şekillendirilmiş bir yapı olan; 1765 yılında, kubbe kasnağı ve piramit kubbesi, Şadakh taşlarıyla (bütün bloklar kurşunla kaplanıp birbirine demir kenetlerle tutturularak) restore edilen ve 1904’te bir kez daha restorasyondan geçirilen Surp Asdvadzadzin Kilisesi (A);

• Kilisenin batı duvarının yanında, kubbesinin kenarları içerden 6,7 metre uzunluğunda olan bir narteks (B);

• Güneyinde ilk narteksin, kuzeyinde ise Surp Sion Kilisesi’nin bulunduğu, ilkinin tıpa tıp aynısı olan ikinci bir narteks (D);

• 8,2 × 5,4 metre ölçülerinde; nal şeklinde bir orta apsise ve kemerli, derin nişlere sahip; güneye bakan; bazı yazarlara göre 5. ya da 6. yüzyılda, bazı yazarlara göre ise 9. ya da 10. yüzyılda inşa edilmiş; üç apsisli bir bazilika olan Surp Sion Kilisesi (C);

• İlk narteksin güney tarafında, küçük bir oda olan Surp Hıreşdagabed Şapeli (E);

• Narteksler ile kiliseleri birbirine bağlayan, labirent şeklindeki pasajlar ve koridorlarla birlikte müştemilatı oluşturan, çatı pencereleri olan 25 oda;

• Kenarlarının uzunluğu 43 ile 46 metre, yüksekliği ise 7 ile 8 metre arasında değişen, güney tarafından açılan, her köşesinde ve ayrıca batı duvarının ortasında –önceki duvarın güneybatı ucunu oluşturan– daha eski bir bir kulenin bulunduğu dört köşeli bir çevre duvarı;

• Duvarların dışında, sivri bir beşiktonozla örtülü, tek sahınlı bir yapı olan Surp Hovhannes Kilisesi (F).

Entrée de l'église vue depuis le narthex, 2007 (Coll. privée)

Manastırın çok geniş arazileri vardı.

Hokyats Manastırı Birinci Dünya Savaşı’nın ardından gaspedilmiş ve metruk kalmış, çoğunlukla hayvan barınağı olarak kullanılmıştır. 1970’li yılların başlarında binalar halen ayaktaydı ancak çatılar delinmiş ya da çökmüş, çevre duvarı belirli noktalarında üstten aşınmış ya da çökmüştü, duvarın güneydoğu köşesinin durumu da aynıydı. Surp Asdvadzadzin Kilisesi, kubbe takkesini ve kubbe kasnağının kaplamasının büyük kısmını kaybetmişti. Günümüzde, manastır binalarının durumu son derece kritiktir. Batı tarafındaki duvarların büyük kısmı çökmüş, halen ayakta olan kısmına ise çok büyük bir oyuk açılmıştır; benzer şekilde, güney tarafındaki duvarın, girişin sağında kalan kısmı çökmüştür. Duvara bitişik olarak inşa edilmiş olan odaların çoğu, ikinci narteks ve Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin kubbesi yıkılmıştır. Burada, kubbe kasnağının altında bulunan birkaç yontulmuş taş, yapının formuna dair belli belirsiz bir fikir vermektedir. Surp Hovhannes Kilisesi tümüyle harabeye dönmüştür.

Oskian, 1940-1947, III [1947], 759-778. Cuneo, 1973, 32-33 et passim. Thierry, 1989, 452-457.

031
38° 05' 59" K
43° 24' 12" D
Hokvots ya da Hokyats Manastırı
Հոգւոց կամ Հոգեաց վանք
-
032
Surp Digin Kilisesi
030
Abarank Surp Khaç Manastırı
-